Cilt Sağlığı Ve Beslenme
Cilt Sağlığı Ve Beslenme
Besinler cilt sağlığını bu kadar etkiler mi? Cilt sağlığı için nasıl beslenmeliyiz? Hangi vitamin eksikliği hangi cilt sorunlarını meydana getirir? Tüm bu soruların cevabını birlikte öğrenelim.
Cilt Sağlığı
Sağlıklı bir cildin görünümü; yüzeysel yapısı düzgün, rengi normal, hafif nemli ve esnektir. Ter ve sebum üretiminden dolayı kendine özgü kokuludur. Cildimizin iç ve dış sağlığında besinler çok önemli yere sahiptir. Ne kadar temiz içerikli beslenirsek o kadar temiz ve sağlıklı bir cilde sahip oluyoruz. Cilt hastalıklarında da yetersiz beslenmenin önüne geçtiğimiz sürece, eksik ögeleri tamamladığımız sürece belki de cildimize en faydalı tedaviyi uygulamış oluyoruz. Dışarıdan ne kadar madde sürersek sürelim içimiz temizlenmeden cildimiz sağlıklı bir görünüme ulaşamaz.
Cildin doğal yapısını; başta beslenme bozuklukları olmak üzere, ultraviyole ışınları, zehirli bazı maddeler, mekanik etkenler, serbest radikaller bozar. Genetik yatkınlık, hormonal denge, immün sistem işlevleri, alerjik tepkimeler ve stres cilt sağlığında önemli yer tutar.
Cildimizdeki bazı problemlerin habercisi bazı vitamin ve minerallerin eksikliğinden kaynaklanabilir. Her birine ayrı ayrı ve kısaca değinelim.
Cilt Sağlığı İle Doğrudan İlişkili Besinler:
1. Su
Günde yaklaşık 350 ml suyu fark etmeden derimizle kaybediyoruz. Kaybedilen suyu yerine koymak ve cildi susuz bırakmamak cildin nemliliğini korumak açısından önemlidir. Günde en az 8-10 bardak su içilmelidir.
2. Protein
Plazma proteinleri vücudumuzdaki osmatik denge için önemlidir. Kan damarlarındaki su kaybını önler. Yetersiz protein alımı kuru, çatlak ve elastikiyetini kaybetmiş bir cilt görünümüne neden olur. Günlük kg başına 0.8-1 g protein alımı sağlanmalıdır.
3. Yağlar
Yağ alımıyla cildimiz arasında doğrudan ilişki vardır. Uzun süre yağsız beslenme egzama ile ilişkilendirilmiştir. Elzem yağ asitlerinin eksikliğinde kuru cilt, siyah ve beyaz nokta oluşumuna rastlanılmaktadır. Linoleik asit ve omega 3 yağ asitleri tüketimi önerilmektedir. Keten tohumu bu yağ asitleri açısından zengin bir besindir. Aşırı yağlı beslenme ise cildimizde olumsuz sonuçlar doğurmaktadır.
4. Vitaminler
A Vitamini ve Karatonoidler: Deri dokusunun oluşumunda, farklılaşmasında A vitamini (retinol) çok önemli bir yere sahiptir. Yetersizliği deri lezyonlarına, kuruluğa, çatlaklığa ve çatlakalardan oluşacak kanamalara neden olabilir. Dış etkenlerden olan ultraviole ışınlardan ve foto zararlardan korunmada A vitamininden yararlanılır. Özellikle kadın bacaklarında sıkça rastlanan selülitleri düzelttiğine dair çalışmalar bulunmaktadır.
D Vitamini: Deriye ait bağışıklık sisteminin düzenlenmesinde D vitamini çok önem taşımaktadır. Sedef hastalığının tedavisinde D vitamini ve analoglarından yararlanılmaktadır. En iyi kaynağı güneş ışınlarıdır. Gün içerisinde en az 15 dk avuç içleri ve yüzümüz açık olacak şekilde güneş ışığından doğrudan yararlanılmalıdır.
K Vitamini: Kanın pıhtılaşmasında rol oynayan K vitamini kanamaların durdurulmasını sağlar. Yaraların iyileşmesini hızlandıırır. Bazı çalışmalarda; lazer ameliyatları sonucu oluşan ezikleri düzelttiği, göz altı leke ve siyah halkaları azalttığı gösterilmiştir. Koyu yeşil yaprakli sebzelerde bulunan K vitamini yeterli ve düzenli beslenme ile vücudumuzda eksikliği nadir görülür.
E Vitamini: Antioksidan özellğinden dolayı güneş yanıklarında, ciltte oluşan lekelerde, cilt kanserlerinde E vitamini analoglarından yararlanılır. Kabuklu kuruyemişlerden ara öğün olarak faydalanılması, sağlıklı yağların tercih edilmesi E vitamini kaynağı açısından önem taşımaktadır.
C Vitamini: Birçok cilt hastalıklarında tedavi olarak kullanılır. Kolajen oluşumunu desteklediği için cilt sağlığında önemli yere sahiptir. Ciidin pürüzsüzlüğünü sağlar ve çarpmalardan kaynaklı yaraları önler. Varis oluşumunu önler ve tedavisinde kullanılır.Yara iyileşmesinde, akne tedavisinde, sedef hastalığında C vitamininden yaralanılır.
B Vitaminleri: B vitamini eksikliği nedeniyle ağız ve çevresinde büyük yaralar oluşmaktadır. Deri dökülmesinde, saç dökülmesinde, ağız yaralarında B vitamini eksiklği akla gelmelidir. B vitaminlerinden olan Biyotin cilt, tırnak ve saç hücrelerinin oluşumunda yer alır.
5. Mineraller:
Bakır: Cildin sıkılaşmasında, cilt esnekliğinin sağlanmasında ve güneş yanıklarında kullanılan bir mineraldir.
Çinko: Yağ üretimini kontrol altına almada faydalanılan bu mineralden aknelerin tedavisinde yararlanılmaktadır.
Selenyum: Cilt kanserlerini önlemede anahtar rol oynayan mineraldir. E vitamini ile birlikte işlev görür. Zararlı ışınlardan koruyucu etki yapar. Selenyum yetersizliğinde Keshan hastalığı denilen hastalık oluşmaktadır. Topraklarında yetersiz selenyum olan yerlerde bitkilerde de selenyum olmayacağından yetersizliği sık görülür.
6.Diğer ögeler:
a-Lipoik Asit: Cilt yaşlanmasına karşı kullanılır. Sigarara kullanımından ileri gelen cilt sorunlarında yararlanılmaktadır.
Hiyaluronik Asit: Bağ dokusunun yapısında yer aldığından hücreleri birarada tutarak cildin yumuşak ve genç kalmasını sağlar.
Koenzim Q: Kozmetik sanayinde de kullanılan Koenzim q-10 ultraviole ışınlarına karşı koruyucudur. Cildin yaşlanmasına karşı kullanılmalıdır.
Beslenme cilt sağlığında büyük öneme sahipken hiçbir besinin veya besin ögesinin mucizevi bir etkisi beklenilmemelidir. Dıştan yapılan temizlik kadar içten yapılan temizlik cildin sağlığı için gereklidir.
Yeterli ve dengeli beslenmek, yeterli su tüketmek, abur cubur dediğimiz paketli gıdalardan uzak durmak, aşırı baharatlı yiyecekler tüketmemek, asitli içecekler içmemek, işlenmiş etlerden uzak durmak karaciğerimizin temiz olmasını sağlar. Unutmayın karaciğerimiz ne kadar temizse cildimiz de o kadar temizdir.
Kaynak: Aksoy Meral, Diyet El Kitabı, Hatiboğlu yayınları,Ankara, 10. Basım, (2018): 477-485
Son
Yorum Ekleyin