Kalbin kanı pompalarken damarda oluşturduğu basınca tansiyon veya kan basıncı denilmekte, mm Hg (cıva) olarak ifade edilmektedir.
Normal şartlarda olması gereken sistolik basınç (büyük tansiyon) değeri
en çok 130 mm Hg, diastolik basınç (küçük tansiyon) değeri ise
en çok 85 mm Hg’dır.
Halk arasında yüksek tansiyon olarak bilinen hipertansiyon
kan basıncının (KB) yükselmesidir. Türk Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları Derneği tarafından gerçekleştirilmiş çalışmaya göre ülkemizde
hipertansiyon sıklığı %31,8’dir. Bu oran kadınlarda %36,1, erkeklerde %27,5 değerini göstermektedir. Bu da ülkemizde hipertansiyon görülme sıklığı kadınlarda erkeklerden daha yüksek olduğunu göstermektedir.
Dünya Sağlık Örgütü’ne göre hipertansiyon,
dünyadaki her sekiz ölümden birinin sorumlusudur.
Kan basıncının yükselmesi:
- Genetik faktörler
- Beslenme tarzı
- Fiziksel inaktivite
- Psikososyal faktörlerin etkileşiminden kaynaklanmaktadır.
Kan basıncının istenilen düzeyde tutulmasında rolü olan faktörler, beslenme ile ilgili faktörlerdir. Diyet değişiklikleri potansiyel olarak hipertansiyonu önler ve kan basıncını düşürür.
İlaç tedavisindeki hipertansiyon hastalarının, diyetleri değiştirildiklerinde,
özellikle tuz alımını azalttıklarında kan basınçlarının düştüğü ve antihipertansif ilaç dozlarının
azaldığı görülmüştür.
- Sigaranın bırakılması
- Kilo verilmesi (Gerekliyse)
- Aşırı sodyum (tuz) alımının azaltılması
- Alkol alımının azaltılması
- Fiziksel aktivitenin artırılması
- Stressiz yaşam biçimi
- Alınan hipertansif ilaçların dozlarını azaltmada etkilidir.
Sebze ve meyvelerle birlikte potasyum alımının artırılması da kan basıncını düşürmektedir.
Yorum Ekleyin